ASUS ve intel’in ortak düzenlediği sıradığı senaryo yarışmasında Türkiye Şampiyonu oldum ve bir laptop kazandım. Şampiyon olduğum senaryo özeti aşağıda:
Rhythm of Love “2 şehir… Psişik güçleri olan 2 insan… Tek ortak duygu… Aşk…”
Konya ve Londra… 2 büyük kültür şehri… Arda ile Calanthe… Kişisel özellik olarak tek ortak yönleri, 6. hislerinin; yani önsezilerinin kuvvetli oluşu idi. Bunun dışında hepimiz gibi her gün düzenli olarak internete girer, işlerini halleder, sosyal medyada zaman geçirir, paylaşımlarda bulunurlardı. Calanthe, Londra’da Psikoloji eğitimini tamamlamış ve bir danışmanlık şirketinde stajyerliğini yapıyordu. Arda ise, arkeolojik araştırmalar yapmak üzere, Anadolu’da; Çatalhöyük’te bulunuyordu. Arda, Çatalhöyük’te incelemeleri bitirip İstanbul’a dönmeden önce, Konya’daki Mevlana Türbesi’ni ziyaret etmek istedi. Calanthe ise, araya giren Noel tatili boşluğunu, merak saldığı Mevlana eserlerinden etkilenip, bu yüce şahsiyetin türbesinin bulunduğu şehrinde geçirmek istiyordu ve uçağa atladığı gibi soluğu Türkiye’de aldı. Arda ve Calanthe artık aynı şehirdeydi. Sanki bir güç, onları birbirine doğru çekiyordu. Calanthe, Mevlana Türbesi etrafında, etkilendiği mimarinin fotoğraflarını çekerken, açıyı bozmamak için önünden geçmeyen Arda’ya baktı ve gülümsedi. Arda’da ona gülümsedi. Bu iki insan, o günden önce hiç kimseye böyle gülümsememişti. Mevlana, tebessüm ve kader; bir aşkın kıvılcımını çakmıştı. Böylesine bir portrede, kameramız arkadaki tabelada yazan şu efsanevi Mevlana sözüne zoom yapıyordu: “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.” …
Oy verenlere tek tek çok teşekkür ediyorum.